Depresyon
Depresyonu olan Multipl Skleroz (MS) hastalarının ruh hali bozukluğu olmayanlara kıyasla kötüleşen nörolojik fonksiyona sahip olma olasılığı daha yüksektir.
Hem yaşam kalitesini hem de MS semptomlarını kötüleştirmesinin muhtemel sebebi depresyon, Multipl Skleroz'lu kişilerde en yaygın duygu bozukluğudur ve genel popülasyona kıyasla daha yüksek yaygınlık oranına sahiptir.
Yapılan çalışmanın bulgular sözlü sunumda Jenny Feng tarafından ACTRIMS2020 seminerinde anlatıldı.
Feng'e göre depresyon, sistemik inflamasyon ile ilişkilidir. Ancak MS hastalarının yaklaşık yarısını etkilemekle birlikte, "depresyonun hastalık aktivitesi ile tam ilişkisi belirsizdir"
Bu nedenle, Cleveland Clinic'teki araştırmacılar, depresyon ve kısa süreli nörolojik semptomlar arasındaki potansiyel ilişkiyi değerlendirdi. Ekip, Multipl Skleroz Ortakları Gelişen Teknoloji ve Sağlık Çözümleri (MS PATHS) veritabanındaki yaklaşık 3.000 hastanın gerçek dünya verilerini analiz etti. Çalışmanın başlangıcında ve 12 aylık rutin takiple tamamı RRMS olan hastalardan toplanan veriler araştırmacılar tarafından değerlendirildi.
Feng'e göre, RRMS hastalarında SPMS veya PPMS olanlardan depresyonun daha yüksek görülme sıklığı vardır.
Hastaların depresyon durumu, 45'ten yüksek bir skorun duygu bozukluğunu gösterdiği Nörolojik Bozukluklarda Yaşam Kalitesi (NeuroQoL) skalasında depresyon T skoru kullanılarak belirlendi. Nörolojik performansları manuel beceri testi, yürüme hızı testi ve işleme hızı testi dahil olmak üzere birtakım testlerle değerlendirildi. Manyetik rezonans (MR) görüntüleme verileri ayrıca beyindeki ve omurilikteki lezyonların sayısını ( miyelin hasar alanlarını ) belirlemek için analiz edildi. Ekip özellikle, hem eski hem de yeni olan toplam lezyon miktarı olan hastalık yükü veya lezyon yükü hakkında bilgi sağlayan T2 MR görüntülerini analiz etti.
Veriler yaş, cinsiyet, ırk ve istihdam durumu gibi demografik özellikler dahil temel değişkenlerin yanı sıra hastalık süresi, atak ve ilaç gibi klinik değişkenlere göre de ayarlandı.
Sonuçlar çalışmanın başlangıcında depresif olan ve olmayan hastalar arasında nöroperformans ve hastalık özelliklerinin benzer olduğunu gösterdi. Bununla birlikte çalışmanın başlangıcında depresyonu olan bireylerde, başlangıç depresyonu olmayan hastalara kıyasla 12. ayda bir veya daha fazla nöroperformans skorunun kötüleşme şansının %20 veya daha fazla olduğu bulundu.
Başlangıç depresyonu olan MS hastalarında 12. ayda T2 lezyon yükünün artması, bir veya daha fazla relaps ve yeni kontrast güçlendirici lezyonlara (aktif lezyonlar) doğru bir eğilim görüldü. Ancak Feng'e göre bu sonuçlar “istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı.”
Feng, “Depresyonun takip MR lezyon aktivitesi veya klinik nüksler üzerinde anlamlı bir etkisi olmamıştır, ancak sonuçlar potansiyel olumsuz eğilimleri göstermektedir” dedi. Depresyonun muhtemelen MS hastaları arasında uzun vadede klinik kötüleşmeye katkıda bulunduğunu, “muhtemelen kötüleşen psikomotor fonksiyon üzerindeki etkisi sayesinde” diye vurguladı. Ekip daha büyük numune boyutu ve daha uzun takip süreleri ile daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Ayrıca diğer MS alt tipleri olan hastalar arasında da araştırma yapılmasını istediler.